Sosyal medya; hızlı etkileşimi ve zamansızlığı ile yoğun ilgi gören interaktif bir iletişim platformudur. Özgürce iletişime geçme imkanı sunması sebebiyle herkesin doğru haberi almak için başvurduğu ilk adrestir.
Ancak internet ortamında, halkı yanıltan bilgilerin yayılma ihtimali çok yüksektir. İşte bu riskin azaltılması için yasalarla özel bir düzenleme yapılması gerekir.
Peki kimileri için “sansür” kimileri içinse dezenformasyon yasası olan bu düzenleme nedir? Ve ne zaman yürürlüğe girmiştir?
Bu içeriğimizde Dezenformasyon Yasası Nedir? sorusunun cevabını vermeye çalışacağız.
Dezenformasyon Nedir?
Dezenformasyon; Rusça kökenli “dezinformatsiya” kelimesinden türetilmiştir. 1949 yılında TDK sözlüğüne giren bu kelime “bilgi çarpıtma” anlamına gelir.
Genellikle “kişileri yanıltma ve aldatma amacıyla kasıtlı, sahte bilgi üretme” olarak tanımlanmaktadır.
Kısacası dezenformasyon, yanlış bilgi aktarımı olarak tanımlanır. Yani yanlış, doğruluğu kanıtlanmadan ve aslı olmayan bilgilerin bilerek yayınlanmasıdır.
Dezenformasyon Yasası Nedir?
Globalleşen dünya ile birlikte gün geçtik geçtikçe gelişen teknoloji, beraberinde dijital çağa adım atılmasını sağladı. Geleneksel medyadan en büyük farkı ise hedef kitleye doğrudan ve hızlı bir şekilde ulaşılabilir olmasıdır.
Ancak bazı internet platformları, gerçek bilgileri çarpıtarak hedef kitleyi yanıltmaktadır. Bu nedenle internet ortamının bir yasaya tabi tutulması gerekir.
Peki, hemen hemen herkesin hayatını derinden etkileyen dezenformasyon yasası nedir?
Sansür yasası olarak da bilinen dezenformasyon yasası, toplamda 40 maddeden oluşan 5651 sayılı bir kanun tasarımıdır.
Dezenformasyon Yasası Neden Yapılmıştır?
Herkesi ilgilendiren dezenformasyon yasası, internet ortamında gerçekleştirilen yayınları ve bu yayınlarda işlenen suçların düzenleme ve kontrol altına alınması için yapılmıştır. En büyük amacı ise sosyal medya kullanıcılarının her türlü saldırı, ihlal ve suiistimalden korunmasıdır.
Bu yasa; sahte isim ve hesap kullanıcılarının;
- Yasa dışı içerikler oluşturarak paylaşmasını,
- Siyasi düşüncesi farklı olan kişilere, rakiplerine, farklı millet ve dinlere yönelik hakaret etmesini,
- İftira ve küfretmesini, itibarsızlaştırmasını veya karalamasını önlemek amacıyla çıkarılmıştır.
Böylelikle ayrımcılığa ve nefrete zemin oluşturmayı tamamen önlemeyi hedeflenmiştir.
Dezenformasyon Yasası Ne Zaman Yürürlüğe Girmiştir?
Günümüzde hala yürürlükte olan dezenformasyon yasası, Bülent Ecevit’in başbakanlığı döneminde, 1999-2002 yılları arasında ilk yapı taşları atılmıştır. Ayrıca bu dönem ANAP – MHP ve DSP‘nin iktidarda olduğu bir dönemdir.
Bu yasanın yürürlüğe koyulma gerekçesi “Mustafa Kemal ATATÜRK’e hakaret ve çocuk pornografisi…” gibi çok önemli durumlara karşı koyulmasıdır.
O dönemlerde oldukça kısıtlı olan internet ve bu tür vakaların yok denecek kadar az duyulması, bu gerekçenin tanımı ve cezasının mevcut yasalarda verilmesine neden olmuştur. Ancak internet, özel bir düzenlemeye sahip değildi.
Dolayısıyla böyle bir yasa, çok tartışılsa da kamu oyunda fazla yankı bulamamıştır.
Artık günümüzde küçükten büyüğe her yaş grubu, tüm sosyal medya ağlarını aktif olarak kullanmaktadır. Dolayısıyla YouTube, TikTok, Facebook, Twitter ve Instagram gibi büyük sosyal ağlarda, sayısız bilgi paylaşımı yapılmaktadır.
Bu nedenle Türk Ceza Kanunu’nda Dezenformasyon Yasası, Recep Tayyip Erdoğan başbakanlığı döneminde, 2007 yılında yürürlüğe girmiştir. 2004 tarihli 5237 sayılı maddesinde yer alan “katalog suçları” tanımlanmasını da kapsayarak günümüzdeki şeklini almıştır.
Dezenformasyon Yasası Neleri İçeriyor?
İnternet ortamını yakından ilgilendiren dezenformasyon yasası nedir? sorunun cevabını bulduktan sonra gelin birde bu yasanın neleri içerdiğine göz atalım.
Türk Ceza Kanunu ile Basın Yasası’nda, yalan haber bir suç olarak tanımlanmıştır. Bunun yanı sıra iftira ve hakaret gibi eylemler, tek tek suç sayılarak yasa içerisinde yer verilmiştir.
Halk arasında krize yol açma, paniğe sevk etme ve şiddete teşvik yasalar arasındadır. Dolayısıyla internet kullanıcılarının, mağduriyetine neden olan tüm eylemlerin suç sayıldığı bir kanundur.
Ancak Ekim/2022 yılında yapılan yeni düzenlemeyle birlikte ilk defa, muğlak biçimde şiddete teşvik içermeyen, iftira, hakaret ve yalan olmayan haberlerin dahi bu amacı taşıdığı belirtilmiştir. Ve dolayısıyla bu haberlerinde yasaklanmasının ve yazanların ise hapis cezasına çarptırılmasının yolu açılmıştır.
Yürürlüğe giren ve Resmî Gazete ‘de yayınlanan Sosyal Medya Yasası’nın özellikle 29. maddesi ise herkesi ilgilendirmesiyle tüm dikkatleri üzerine çekmiştir.
Dezenformasyon Yasası 29. Madde Hangi Konuyu İçerir?
Sosyal medya kullanıcılarını ilgilendiren Dezenformasyon Yasası’ndaki 29. madde, Türk Ceza Kanunu 26/09/2004-5237 sayılı 217. maddesinden sonra eklenmiştir. Bu madde;
Madde 217/A: ‘’Halkı yanıltan bilgileri kasten yayma’’
(1): Sadece halk arasında panik, korku ve endişe oluşturmak sebebiyle, ülkenin genel sağlığı, kamu düzeni, iç ve dış güvenliğiyle ilgili gerçeği yansıtmayan bir bilgiyi, kamu barışını bozacak şekilde kasten yayan kişilerin, 1 – 3 yıl arasında hapis cezasıyla cezalandırılması.
(2): Suçu işleyen kişi, gerçek kimliğini gizlemesi veya bir örgüt faaliyeti içerisinde işlemesi durumunda, 1. fıkrada belirtilen hapis cezasının yarı oranında artırılması” şeklindedir.
Dezenformasyon yasası nedir? neleri kapsar? gibi sorular elbette herkeste endişe yaratırken, kafasında da soru işaretleri bırakır.
Özetle diyebiliriz ki; yanlış haber yaymak, para cezasından hapisle yargılanmaya kadar farklı cezalar içeren pek çok konuyu kapsamaktadır. Sosyal medyayı bunu bilerek kullanmayı sakın unutmayın!