Binlerce yıl önceye dayanan ve hala geçerliliğini koruyan Astroloji hakkında bilinen bilinmeyen pek çok detayı sizlerle paylaşacağız. Eski dönemlerde ışık kullanımının olmaması nedeniyle gökyüzüne bakarak zaman, gece, gündüz tayin edilirdi.
Karanlık olan gecelerde parlayan yıldızlar Astrologlar tarafından özel dizilimlere göre detaylandırıldı. Kültürlere ve topluluklara göre farklı Astrolojik gelişmelerin yaşandığı tarihlerde gözlemler her geçen dönem daha fazla netlik kazanmıştır.
Birçok takvimde kullanılan astroloji, yıldızların konumuna göre belirlenen geniş bir tarihe ev sahipliği yapmıştır. O halde sizlere astrolojinin kısa tarihçesi ve yaşamımızdaki yerinden bahsedelim.
Geçmişten Günümüze Astroloji
Birçok uygarlıkta kullanılan Astroloji Tarihi’nde; Yunan, Roma, Çin ve Maya gibi medeniyetler, günümüze kadar bazı verilerin gelmesini sağlayan topluluklardır.
Mezopotamya tarihine bakıldığında gezegenlere, yıldızlara Tanrı ismini verdiklerini görüyorsunuz. Gerçek bir Tanrı gibi inanan dönem toplumları, Sümer yazılarına bakarak birbirinden farklı kehanetleri gün yüzüne çıkardı.
Astrolojik belgelere bakıldığında oldukça eski yazıtları görmek mümkündür. Bu da astrolojinin ne denli eski olduğunun kanıtıdır. Bilinen en eski astroloji yazıtı Enuma Anu Enlil olarak biliniyor. Bu yazıt M.Ö. 1800-1500 yıllarında yazılmıştır.
En eski yazıt Enuma Anu Enlil;
- 7.000 gökyüzü işareti
- 70 kil tablet
- Yeryüzüne göre değişen gökyüzü işaretleri
Bunun dışında yer alan; Venüs tableti, Mul Apin yer alıyor. Bunun yanı sıra Babiller tarafından ilk olarak hesaplanan güneş tutulması, Astronomi Günlüğü gibi yapıtlar yer alıyor.
Gezegenlerin özellikle konumu, dönüşü, hızı, zamanı hesaplanırdı. Krallık döneminde gelecekte ne olacağına dair tahminlerde bulunmak için kullanılan bir yöntemdi.
İlk Astrologlar Kimlerdir?
İlk astrologlar Babil ve Asur Dönemi rahipleridir. Astrolojiyi kullanarak güneş, ay tutulmasını, senede 12 kez ayın döndüğünü ve bazı matematik hesaplarını yapmışlardır. Bir yılın 12 aya bölünmesini sağlamışlardır. İncelemelerin genişletilmesiyle gezegenler konusunda daha fazla bilgiye sahip olunmuştur.
Sümerlerde Astroloji
Sümerler tarafından takımyıldızı 18 olarak belirlendi, daha sonra ise bazı yıldızları birleştirip 12 sayısına ulaştılar. Asurlular için gezegen Tanrı’nın sembolüdür. Bu durum Roma ve Yunan uygarlıklarında da değişmedi.
Doğum haritası da Babil Kralı olan Shuma Usur’un doğum haritasını yorumlayarak başlandı. Haritalar yükselen burcuna göre yorumlanmıyordu çünkü keşfedilmemişti. Sonraki dönemlerde kullanılmaya başlandı.
Mısır ve Firavun’da Astroloji
Mısır medeniyetinin astrolojiye olan merakı Firavun Dönemi’nde de kullanılmıştır. Piramitlerin hala çözülemeyen esrarengiz ölçüsü ve inşasını sabit olan yıldız konumlarına göre yapıldığı biliniyor.
Mısırlıların astroloji konusunda bilgi sahibi olması ise Persler tarafından Mısır’ın fethi sonrasında Büyük İskender tarafından ele geçirilmesiyle olmuştur.
Geçmişten gelen bilgiler Mısır halkı tarafından ilgiyle incelenmiş ve öğrenilmiştir. Yunanlı astrolog ise Mısırlılardan edindiği bilgileri kendi toplumunda yaymıştır.
Romalılar ve Yunanlılarda Astroloji
Mısırlılar sayesinde öğrendikleri bilgiyi oldukça geliştiren Yunanlılar ve Romalılar, evrenin gizemini çözmeye çalışarak, edindikleri tüm bilgiyi horoskop gelişimine kullandılar.
Evrende yer alan 4 element, bu 4 elementin karakterle ilişkisini Hipokrates açıkladı. Dünyanın ilk Astroloji okulu ise Yunanistan’da kuruldu. Bu okuldan çıkan birçok elyazması astroloji bilgileri mevcuttur. Horoskop gelişimi her geçen gün daha fazla artmıştır.
Bazı değişiklikler olsa da eski dönemlere ait astrologların bilgisine hala akıl sır erdirilemiyor. Matematik alanında oldukça önemli bir yere sahip olan Astroloji alanı, günümüzde değeri artarak devam eden bir kültürdür.
Bilim ile iç içe olan bu alanın bazen suiistimal edilmesi, Astroloji Tarihini yok saymak adına yapılan bazı girişimlerdir. Bilim ile kullanarak birçok öngörüde, hesaplamada, Piramit gibi yapıtların inşasını çözümlemede kullanılabilir.