İlke kararı ile ilgili detaylar oldukça merak içeren bir konu olmaktadır. Birçok kişi bunun ne olduğunu fazlasıyla merak etmektedir. En çokta Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk’un ilke kararı alındığını duyuran açıklaması doğrultusunda merakları oluşturmaktadır. Bu hususta İlke Kararı Nedir? bunu inceleyeceğiz.
İlke Kararı Nerede Duyuldu?
Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, yüz yüze eğitimin oluşması ve başlaması hususunda 15 Şubat tarihi itibari ile okulların açılmasının ilke kararı olduğunu belirtmiştir. Bunun hemen ardından ise bizler tarafından İlke kararının ne demek olduğu araştırılmaya başlanmıştır.
Canlı yayınlanan CNN Türk kanalında yüz yüze eğitim ile ilgili bazı soruları yanıtlamakta olan Bakan Selçuk, 15 Şubat tarihinde okulları açılması durumuna ilişkin bir ilke kararı aldıklarını ifade etmişti.
Bu ifadeden hemen sonra ise Bakan Selçuk, 2 gün 2 gün bölme işlemi yapılacağı gibi ya da belli sınıflar seviyesi doğrultusunda kademeli olarak açmak gibi çok farklı durumlarla senaryoların olduğunu ifade etmişti.
Bu açıklamalar ile birlikte de ilke kararı fazlasıyla araştırılmaya müsait konu haline geldi. Peki, İlke Kararı Nedir?
İlke Kararı Nedir?
İlke kararı, tam anlamıyla prensip kararı veya temel kural anlamlarına gelmektedir. İlke kararı bir bakıma temel inanç ya da prensip anlamlarını da taşımaktadır. Yapılan açıklamanın prensipler doğrultusunda meydana çıktığını rahatlıkla ifade edebiliriz.
Pandemi süreci ile karşılaştığımız bu terim birçok açıdan bizleri şekillendirecektir. Bir diğer merak edilen husus ise TDK kapsamında ne anlam taşımış olduğudur. TDK hususunda ilke kararına da bir açıklık getirelim.
TDK’de İlke Kararı Ne Anlama Gelir?
İlke kelimesi TDK’ye göre şu anlamları taşımaktır:
- Temel düşünce, temel inanç, umde, prensip.
- Temel bilginin oluşması.
- Öğeler ve unsur.
- Davranışsal kural.
- Her an çıkmakta olan tartışmalar dışında sayılmakta olan öncül, mebde, umde, prensip.
İlke kararı TDK açısından bu anlamları kapsamaktadır.
Yapılan Açıklama Örneği
Ziya Selçuk ilke kararı ifadesini şu açıklamasında kullanmıştı;
Selçuk, 15 Şubat’tan itibari ile yüz yüze eğitime başlayıp başlamayacağına dair yöneltilen soruya, şu yanıtı vermiştir:
“Başlangıçta açılsın veya açılmaması için tartışmalar fazlasıyla yoğundu fakat şu an içerisinde açılması hususunda ciddi şekilde beklenti mevcuttur. Bizlerin ilgilendiği asıl yer ise Sağlık Bakanlığı, Bilim Kurulu, Cumhurbaşkanı liderliği eşliğinde kabinenin alacağı kararlar ile bağlantılı konumdadır.
İlkeler doğrultusunda okulların açılmasını çok fazla önemsemekteyiz. Bütün dünya içerisindeki ülkelerin geneline baktığımızda diğer ülkeler ne kadar açık tutmuştur? Benzer salgın sürecini yaşamakta olan ülkeleri de dahil edersek, bizler ne kadar açık tutmuştuk?
Eğer bir karşılaştırma yapacaksak biz fazlası ile kontrollü ilerleme katettik. Bizler okullarımızı açık olma süresini, daha az konumda şekillendirdik. 15 Şubat itibari ile okulları açılması ile ilgili bir ilke kararı da mevcut ölçüde alındı. Bu durumun ne şekilde oluşacağına dair ise geçmişten gelmekte olan deneyimlerimiz mevcuttur.
İki gün, iki gün bölerek ya da belirli sınıf seviyeleri hususunda kademeli şekilde açabilmek gibi. Oldukça farklı senaryolar mevcutken, uygulanan ile uygulanmayan konularda bulunmaktadır.”
Bu örnek hususunda ve gerekli detaylı bilgiler yardımı ile ilke kararı bulunan esas durumla ilgili alınan bazı kararların prensipte, davranışlar göz önüne alınarak verilen kararlardır.
Koronovirüsün gidişatı ile birlikte bu kararlara özen ve titizlikle başvurulmuştur. Öğrencileri çok fazla etkileyecek olan bu kararlar yine öğrencileri gözeterek alınmaktadır.
Öğrencileri tehlikeli bir boyutla karşılaştırmadan atılacak adımları bu hususta göz önüne alarak seçim hakları oluşturulmuştur. Eğitim hassas bir konudur. Öğrencileri fazla hasara uğratmadan alınacak kararları titizlik ve disiplin eşliğinde seçip sunmayı amaçlayan karar olarak da özetleyebilmekteyiz.
Merak edilen bu hususu kuvvetli bir araştırma durumundan sonra ilke kararı nedir? Sorusunu açıklayarak sizlere bildirilmek istenmiştir. Birçok ilke kararı bulunmaktadır. Salgın döneminde ise karşılaştığımız durumlar bu kararlarla iç içe bir hale gelmemize de sebebiyet vermiştir.